ANTİBİYOTİK FARKINDALIK GÜNÜ
18 Kasım 2019

18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık günü dolaysıyla Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Uzm.dr. Ümit Yakan önemli bilgiler paylaştı.
Antibiyotik direncine dikkatini çekmek amacıyla Avrupa Parlamentosu 2008 yılında, 18 Kasım tarihini “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak ilan etmiştir. Avrupa ile eş zamanlı olarak Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği ve Sağlık Bakanlığı Ankara'da düzenlenen basın toplantısı ile ülkemizde antimikrobiyal dirence dikkat çekilmiş ve 18 Kasım ülkemizde de “Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak çeşitli etkinliklerle duyurulmaktadır. Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü”ne denk gelen hafta aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak kabul edilmiş ve tüm dünyada küresel bir sorun olan antibiyotik direncine kamuoyunun farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır.
Antibiyotik kelime anlamı olarak hayata karşı demektir ve bir mikroorganizma tarafından başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını önlemek için üretilen her türlü maddedir.
Alexander Flaming tarafından 1928 tarihinde Nobel ödülü almasını sağlayan penisilinin keşfi ile antibiyotikler için altın dönem başlamış oldu.
1930’lu yılların başında mikroorganizmalarda ilk direnç işaretleri belirmeye başladı. Böylelikle yeni antibiyotiklere ihtiyaç duyuldu. Sadece 50 yıl içerisinde onlarca antibiyotik keşfedildi. Her antibiyotik keşfini izleyen 10 yıllık periyotta mikroorganizmalar tarafından oluşturulan direnç gelişimi tespit edildi.
Günümüzde antibiyotik direnci neredeyse her mikroorganizma için güçlenerek devam etmektedir. Ve her yeni antibiyotik keşfedildikten sonra bu antibiyotiklere yönelik direnç mekanizmaları tespit edilmektedir.
Antibiyotiklere karşı gelişen ve hızla artan direnç oranları sebebiyle dünya genelinde alabileceğimiz önlemler hala büyük önem taşımaktadır. Tedavi öncesi ve sonrası uygulayacağımız etkili yöntemler ile bu direncin önüne geçebiliriz. Bu konuda gerek hekimlere gerekse halkımıza büyük görev düşmektedir.
Uygunsuz antibiyotik kullanımının en önemli nedenlerinden biri her ateşli hastalığa yönelik antibiyotik kullanmak istemek ve bu konuda hekimin belirlediği ilaçlara karşı ısrarcı olmaktır.. Antibiyotik direncini ortaya çıkaran ve artıran başka bir sebep ise hekimimiz tarafından reçete edilen antibiyotik dozunun ve tedavi süresinin eksik veya fazla uygulanmasıdır.Bu nedenle hekimimiz tarafından kesin gerekli görülmedikçe antibiyotik kullanmamalıyız ve tedavi sürecine en doğru şekilde uymalıyız.
Günümüzde neredeyse her antibiyotik için direnç mekanizmaları tespit edilmektedir. Bu direnç mekanizmaları uygunsuz antibiyotik kullanımı ile sürekli artmaktadır. Artan direnç oranlarını engellemek için hekimimiz tarafından kesin gerekli görülmedikçe antibiyotik kullanmamalıyız. Unutmamalıyız ki sadece antibiyotiklere karşı gelişen direnç sebebiyle bazı antibiyotiklerin kullanımı hali hazırda sınırlı hale gelmiştir. Direnç oranlarını azaltmak ve gelecekte mikroorganizmalar ile daha güçlü mücadele etmek için sadece gerektiğinde , hekimimizce belirlenen doz ve sürede antibiyotik kullanmalıyız.