1 ARALIK AIDS GÜNÜ
02 Aralık 2019

Finike Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Ümit Yakan 1 Aralık AIDS günü dolayısıyla önemli bilgiler paylaştı
AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) ilk olarak 1981 yılında ABD’de tanımlanmıştır. Bu hastalığın etkeni olan HIV virüsü 1983 yılında saptanmıştır. Bu virüs temel olarak bağışıklık sistemini baskılamaktadır.
Dünya genelinde 1988 yılından itibaren 1 Aralık tarihi, Dünya AİDS günü olarak değerlendirilmektedir. Her yıl 1 Aralık tarihinde AİDS konusunda çeşitli bildiriler , sunumlar, yazılı ve sözlü yayınlar yapılmaktadır.
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) , bu virüsü taşıyan bireylerin vücut sıvılarının, virüsü taşımayan bireylerin vücuduna girmesiyle bulaşmaktadır.
HIV ‘in bulaştığı durumlar;
1. Cinsel ilişki
2. Kan yoluyla bulaş
3. Anneden bebeğe bulaş
4. Enfekte organ ve doku nakli ile olmaktadır

HIV ‘in bulaşmadığı durumlar ise;
1.Hasta öksürüğü , hapşırk

2.Tükürük,gözyaşı,ter ve idrar ile
3.Tokalaşma,el ele tutuşma
4.Aynı tabaktan yemek yeme,ortak kesici olmayan eşya kullanımı ile
5.Aynı tuvaleti,duş ve musluğu kullanma
6.Aynı yüzme havuzunu kullanmakla
7.Sivrisinek ve benzeri böcek sokmaları ile bulaş olmamaktadır.
HIV bulaşı sonrası hastalık süreci yıllarca hiçbir belirti oluşturmayabilir. Bulaşma yolu ve bulaş esnasında alınan virüs miktarına bağlı olarak bu süreç uzayıp kısalabilir.
AIDS tanısı, hastalığa neden olan HIV virüsüne karşı vücutta oluşan antikorları veya virüs antijenlerini araştıran kan testleriyle konulur.
Hastaların %97 sinde virüsün vücuda girdiği ilk 3 ay içerinde antikorlar oluşur. Nadiren virüse karşı oluşan antikorların ortaya çıkması 6 ayı bulabilir. Antijen ve antikoru birlikte araştıran testler ile 3. haftadan itibaren pozitif test sonucu elde edilebilir.
ELİSA testinin pozitif bulunması halinde aynı serum örneği ile test tekrarlanır. Test sonu bir kez daha pozitif gelirse bu kez doğrulama testi ( Western Blot) yapılır. Doğrulama testi pozitif saptanırsa HIV/AIDS tanısı konulmuş olunur.
HIV sistemik bir hastalık tablosu oluşturduğu için tutulan sisteme bağlı olarak yaygın deri döküntülerinden, mide-barsak sistemi şikayetlerine kadar yüzlerce farklı belirti ve bulgu ile ortaya çıkabilir.
AIDS ‘in tedavisi için günümüzde birçok ilaç kullanılmaktadır. Virüste oluşabilecek ilaç direnci, hastanın tedavi sürecine uyumu, kronik hastalığın eşlik etmesi ve ilaç yan etkileri AIDS tedavi sürecini ve ilaç seçimini etkilemektedir.
Unutulmamalıdır ki, AIDS günümüz tedavi rejimleriyle ve ilaçlarını düzenli olarak kullanan hastalarda önemli ölçüde kontrol altına alınabilmektedir. Erken tanı konulan AİDS hastalarında ortalama yaşam süresi beklentisi, sağlıklı bireylerin yaşam süresi beklentisine ulaşmıştır.